Toprak Krallığı
Toprak ülkesinin Kralı Tolras tekrar eski ihtişamlı günlere kavuşmayı arzuluyordu. Arzusu ve hırsı sayesinde tahtta oturduğu 7 sene boyunca ülkedeki derebeylerini birleştirmiş ve hizaya getirmişti. Nitelikli askerlerin yetiştirilmesine oldukça önem veriyordu. Krallık hiç olmadığı kadar güçlü durumda hissediyordu kendini. Sonunda layık olduğu mevkii için hazırdı Toprak kralı. Savaş çanları çalmaya başlamıştı. Tekrar halkı en güçlü olacaktı. Kızıl Yıldız'ın gelmesine henüz 90 yıl vardı. Ateş bükücüler bile onlara karşı koyamazlardı. Avatar Ming'in haince bir tuzakla yakalanıp hapsedilmesi de savaş konusunda ne kadar ciddi olduklarının kanıtıydı. Savaş bu sefer toprak krallığından geliyordu.
Ateş Ulusu
Ateş bükücülerin en parlak dönemlerinde oldukları söylenemezdi. Ateş Lordu'nun vakitsiz ölümü tüm ulusu derinden sarsmıştı. Yerine geçebilecek halefi ise henüz bir bebekti. Bu yüzden Ateş ulusu 3 yıldır Ateş Konseyi tarafından yönetiliyordu. Konsey başlarında savaşı yönlendirecek Ateş Lordu olmadığından kızıl yıldızın gücünü kendi yararları için kullanamamıştı.. Ateş ulusunun kadim rakibi toprak krallığı şimdi böyle güçlüyken kendilerini savunmaları gerekiyordu. Gerekirse kanlarının son damlasına kadar savaşacaklar yine de pes etmeyeceklerdi.
Hava Gezginleri
Hava gezginleri yaklaşan savaş tehdidine karşı önlem almaya uğraşmıyordu. Sadece bir havabükücünün çıkabileceği tapınaklara toprak krallığı nasıl gelebilirdi ki? Bu yüzden savunma hatları kurmaya uğraşmak yerine Avatar Ming'i aramaya yönelmişlerdi. Dünyanın dört bir köşesindeki hava gezginleri Avatarı arıyordu. Tek kurtuluş yolu Avatarın barışı getirmesiydi. Hem zaten Avatarı bulma işini dünyada hiç durmadan yol alan seyyahlardan daha iyi yapabilecek olanı var mıydı?
Su Kabileleri
Su kabileleri her zaman olduğu gibiydi. Etliye sütlüye karışmak gibi bir niyetleri yoktu. Fakat savaş onların kapısına dayanırsa diye savunmalarını yükseltiyorlar, yiyecek stokluyorlardı. Subükücüler sessiz ve barış yanlısı olsalar da bu onların savaşmaya cesaretleri olmadığı anlamına gelmezdi. Eğer Toprak Krallığı onlara gelecek olursa yanlarında kendi kaya ve topraklarını da getirmeliydiler. Kutuplarda savaş yanlıları için bükecek hiç bir şey yok!