Bazı insanlar doğdukları günden beri yazgılarını ararlar, bazıları da yazgılarını bilerek doğarlar. Ardor yazgısından haberdar mıydı bilinmez fakat onda maceracının laneti vardı. Kafasında dünyayı dolaşmak vardı. Sonsuza kadar süren bir gezi. Hava gezginlerinin yaptığı buydu, evet. Fakat Ardor ateş ulusuna mensuptu. Yani pek alışıldık bir durum değildi. Eh bir de kapıda savaş vardı. Toprak ulusu işgal için gelecekti mutlaka. Böyle bir durumda bir gezginin güçlenmesi gerekmez miydi?
Ardor Harbor meydanındaydı. Bir ateş büküme hocası bulmak için buradan daha iyi bir yer yoktu büyük ihtimalle. Taş kaldırımların üzerinde takırdayan at arabaları, Envai çeşit pazar malının kokusu, Pazarcıların gürültüleri ve duvarlara yapıştırılmış ilanlar. Her şey çok renkliydi. Meydanın bir köşesinde bir ateş bükücü tiyatral bir biçimde sanatını sergileyip insanlardan para topluyordu. Başka bir köşede bir tellal : Ulu Ateş Bükücü Üstat Masol'un okuluna gelin ve gerçek ateş bükmeyi görün! diye bağırıyordu. Yanına gelen başka bir tellal ise HAYIR! Ateşin gerçek efendisi Yüce Zigeng'in okuluna gelin! İçinizdeki öfkeyi saf ateşe dönüştürün! diye bağırmıştı. Ardından ilk tellal daha yüksek sesle kendi efendisinin reklamını yapmıştı. Bu da kavgayı tetiklemişti. Birbirine ateş topları atan tellallar pazarı karıştırmıştı. İnsanlar kaçışırken pazar tutuşmaya başlamıştı. Bölgeye dahil olan askerler olayı yatıştırıp onları götürse de pazarı söndürmek o kadar kolay olmamıştı. İyi ki pazarın çoğu ekipmanı tahtadan değil de taştan yapılmıştı.
Ardor bütün bu olanları sabit bir şekilde izlerken rüzgar suratının ortasına bir ilan yapıştırmıştı.
Ember Adasını mı merak ediyorsunuz?
Pürüzsüz sahili, sarı kumları, pırıl pırıl denizi ve muhteşem bir güneşi hak etmediniz mi?
Neden bizimle beraber 2 gün sürecek bir tatile çıkmıyorsunuz?( Tur ücreti 3 gümüştür, ne yer içerseniz kendiniz karşılarsınız.)
JuanWi Seyahat Acentesi
Sahi o buraya ne için gelmişti ki?
Out: Pasiflik 48 saattir.